Oyunun Sonu
Kaldıramadığım
şeyler oluyor, sanki hepsi bir bir üstüme yıkılıyor. Söylemeye dilim
varmıyor, düşünmeye çalışsam zihnim karışıyor. Ümitlerin hepsi toplu
halde kaçışıyor. Bir his sokuluyor koynumdan içeri ve ben, tanıyorum onu
ilk görüşte. Tanımamazlıktan geliyorum önce. Görmemiş gibi yaparsam
peşimi bırakır sanıyorum. Hem kendimi hem onu ayakta durabildiğime
inandırırsam ardına bakmadan uzaklaşır diyorum. İnandırıcı oynuyorum
rolümü. Oyun birkaç perde sürüyor, kalbim sızlıyor ama zihnim beni
gururla izliyor. Alkış sesleri doluyor kulaklarıma. Rolüme inanmaya
başlıyorum. Rolüm ben oluyorum. Tadında bırakmayı beceremem çoğu şeyi.
Zirveyi göresim gelir. Abartmanın sınırlarını zorlarım. Sınırlara
çizilen çizgilerde dengede durmaya çabalarım. Düşmeyi düşünmem.
Sınırdaki teller üstümü başımı yırtsa da delirmem. Ayağım takılsa
gerilmem. Düşmeden yaptığım şeyi fark etmem. Heveslerim de çizgilere
basıp ilerler. Bütün çizgiler sanki benim yolumu belirler. Dengemi
şaşırtmayan hiçbir uyarı zihnimde yer edinmez. Hayallerim gözümün önüne
perde misali iner. Bulutların üstüne çizgi çekilmez. Kimse onca
özgürlüğe leke sürdürmez. Bu yüzdendir herhalde düşmeden aklım başıma
gelmez ve aldığım her yara bere nefes almama değer. Bir nefes. İki
nefes. Üç nefes. Kısa bir nefes çek içine ve sonra uzunca ver geriye.
Senden geriye, ötede beride hep dursun diye. Sıkıntılı bir iç çekiş.
Derinden ve ağlamaklı. Ne kadar da farklı. Dün aldığım nefes bugünden
çok daha kararlı. Geriye bakınca gördüğüm ayak izleri silikleşiyor
ilerledikçe. Emin adımlar atamıyorum şimdilerde. Yer kayıyor. Gökyüzü
bulutlardan görünmüyor. Güneş bir süredir gözümü almıyor. Uykularım
yetmiyor ama bir yere de kaçmıyor. Gidecek olan gelmese, ay görünür
müydü yine? Yıldızları saymak mümkün olsa, kuzular çitlerden atlar mıydı
yine? Gözümün önünde genişçe bir sis, içimde pek kötü bir his.
Söylesenize, bu kötü hisler, umudu besler mi hiç? Demek ki yalanmış bu
da, kötü olmasını dilemişim yalnızca. Benim belirlemediğim doğrular ve
yanlışlar içimde benden izinsiz kalıyorlar. Kalsınlar kalmasına da çok
gürültü yapıyorlar. Bir nefes. İki nefes. Almak vermek giderek
zorlaşıyor. Benim artık bu oyundan çıkmam gerekiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder