Üzerimize Tam Olacak Bir Yol

Ocak ayı, hayallerimi hatırladığım, geleceğe içimdeki sesi susturmadan gerçekçi bir şekilde bakabildiğim bir ay oldu. Yapmak istediklerim ve istemediğim halde yapmam gerektiğini düşündüğüm için kendimi zorladığım şeyler daha da netleşti. Bu özelliğimden yavaş yavaş da olsa sıyrılıyor olmak beni mutlu ediyor. Başkası yaptığında mutlu olduğu için ben de yapayım ki mutlu olayım, demek ki mutluluk böyle bir şey algısından kendimi uzaklaştırabilmek kendimle gurur duymamı sağlıyor. Bunu bilmekle uygulayabilmenin ne denli farklı şeyler olduğunu daha iyi görüyorum artık. Hiç kimsenin mutluluğu başkasının hayallerinde saklanmıyor, boşa çırpınıyoruz kendimizi başkasına benzetmek hatta bazen başkası gibi farklı olmak için. Ne yapmak istediğini bas bas bağıran bir ses var içimizde, duyduklarımızla ve gördüklerimizle üstünü örtüp benim yapmak istediğim bu diye karşısına çıktığımız, bastırdığımız bir ses var. Aslında dinlememiz gereken, bağırmaktan yorulmuş bir ses o. Susmadan önce duymamız gereken bir ses. Susarsa konuşsun diye yalvaracağımız ama duymak için şimdikinden daha çok zorlanacağımız bir ses. Bu yüzden şimdi kulak kesilmek gerekiyor söylediklerine, şimdi kulaklarımızı tıkamak gerekiyor dışarıdan gelen her bir sese. Ben bunun için çok çabalıyorum. Her yerden bir ses gelirken kendimi duymak için çok uğraşıyorum. Bağırmaktan kısılmış içimdeki ses, çok zor duyuyorum. Alışmışım ya duysam da dinlemiyorum bazen. Fark etmeden sapıyorum yine birinin hayallerine. Rahat geliyor başkasının yolundan yürümek. Engeller önceden aşılmış, güneş tam tepede göz kırpıyor gibi geliyor insana. Çaktırmadan arkasından gidebilirim, ayak izlerini takip edip bu yolun sonundaki mutluluğu ben de görebilirim diye düşünüyor. Oysa kafamıza dank etmeli artık şu gerçek; hiç kimsenin arkasında bıraktığı iz tam olmuyor ayaklarımıza. Hep biraz fazla, hep biraz sıkı ya da bazı bazı tam geliyor da biz yürümeyi bilmiyoruz onun içinde. Yol aynı da biz o yolu tanımıyoruz ki en başından. Bize uymuyor, emanet duruyor üzerimizde. Kurtulmak lazım emanetlerden, bir ben olmak lazım kendimizle. Belki biraz öykünerek belki biraz ilham alarak ama hep içerden bir onayla. Tadına böyle varmak gerek çizdiğimiz yolun. Bastığın toprak onaylamalı seni, güneş bir tek sana göz kırpmalı. Önünde ilerleyen aydınlık sana karanlık olmamalı, bir tek sana ait olmalı. Attığın adımlar engellere de takılsa, rahatça ilerletse de seni bir tek sana ait olmalı. İyisiyle kötüsüyle, her karşılaştığın gün içini kemirmeden, huzuru sana katıp yolunda sana yoldaş olmalı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tekinsiz Bir Yer

Artık Taşınmaz Bunca Yük

Rüyalarda da Mevsimler Gelir ve Geçer