Beni Bana Getir Yeni Yıl

"Ben, benden çoktan vazgeçmişim."
"Ben, beni yavaşça kenara bırakıyorum."
"Ben, bana çok geliyorum."


Bugün bir yıla veda ederken ve yenisini kucaklamaya hazırlanırken beş ay önce yukarıdaki cümlelerle içini döken kızla gurur duyuyorum. Kendime sıkıca sarılmayı öğrenmek için sarf ettiğim bunca çabanın boşa gitmediğini bu cümleleri yazan kız ile şu an okuyan kızı karşılaştırdığımda görüyorum ve kendimle gurur duyuyorum. Günlerdir büyük bir çoğunluk yılının nasıl geçtiğini paylaşıyor. Ben de bu şekilde paylaşmak istedim. Savaştığım ve vazgeçtiğim günlerin boşa gitmediğini kendime hatırlatarak bu yıla veda etmek istedim.

Seni seviyorum canım kendim. Seni sevdikçe ne kadar güçlendiğimi görebiliyorum ve seni değersizleştirmeye çalışan ne olursa karşısında duracağıma dair söz veriyorum. Yeni yıl ne getirir bilmem ama geride bıraktığım yılın bana ne kattığını çok iyi biliyorum.

Bu son birkaç senede çok kez kendimin karşısında durdum ve eleştirilerimi, suçlamalarımı sertçe yüzüme vurdum. Başkasının şefkatine kendimi muhtaç bıraktım çünkü hiçbir zaman kendime sarılmayı umursamadım. Her şeyin suçlusu bendim ve cezamı çekmeliydim. Sürekli temizlenmeliydim çünkü günahlarımdan ancak böyle arınabilirdim. Ama bu sene bir şeyler değişti. Özellikle bu son birkaç ay kendime bakmaktan ziyade kendimi görmeye başladığımı hissediyorum. Durup kendime bugün nasılsın, biraz dinlenmek ister misin, içinden ne yapmak geçiyor diye sorduğumu ve verdiğim cevaplara kızmadan, yargılamadan karşılık verebildiğimi, kendime şefkatle yaklaşabildiğimi görüyorum. Bu, bu kadarla kalmayacak çok uzun bir yol. Zamanında kendimi çok seven bir kız olmama rağmen, kendimi suçlamayı birkaç senede öğrenmedim. Uzun yıllar bununla büyüdüm ve geliştim. Şimdi kendini seven o kızı hatırlamak için uğraşıyorum ve buna yakın olduğumu hissediyorum ama bu ve bundan sonraki yol uzun olacak. Zihnime yerleşmiş yüzlerce suçlayıcı cümleyi çıkartıp yerine şefkatle söylenen, bana değer veren cümleleri koymak ve vazgeçmeden, ümitsizliğe kapılmadan devam etmek uzun sürecek ama bunları artık gözümde büyütmüyorum. Çünkü bu yılın ilk yarısında o kadar çok vazgeçtim ve o kadar çok düştüm ki şimdilerde zihnimin sakinliği bana güç veriyor. İyileşmeye başladığımı zihnimin sakinliğinden anlıyorum. Gürültünün sesi kısılmaya, kavgalar azalmaya başladı. Ben, zihnimde bana yer açmayı başardığımı fark ediyorum.

Belki bu yıl geçirdiğim en verimsiz, anlamsız, korkunç, ümitsiz ve yorucu seneydi ama ben bu seneyi, önümdeki ışığı fark etmek için yaşamak zorundaydım. Kendimi, kendime hatırlatmaya çabalamaya başlamak için bu yılı bu şekilde yaşamak zorundaydım. Gelecekte bir gün 2021'i iyileşmeye başladığım yıl olarak hatırlayacağımı biliyorum. İçimdeki yargılayan, hiçbir şeyden memnun olmayan ve kendini sevmeyen kızın sesi kesildikçe 2021'in çaresizlik dolu anları da hafızamda silik birer anı olacak. Karanlık bulutlar yavaşça kenara çekilip güneşe yol verecek. Güneş ısıtacak içimi. Çizilmeyi bekleyen yoluma ışık olacak. Ben, bana kavuşurken aramızda şefkatli bir köprü kuracak. Zihnimizdeki, bedenimizdeki, ruhumuzdaki ve yolumuzdaki her güneş hepimizin yüzünde kocaman bir gülümseme yaratacak. Güneş yüzümüzü aydınlatmak için an kolluyor, kaldıralım artık kafamızı gökyüzüne. Eğilmesin başlarımız. Nefeslerimiz düzenli, zihnimiz sakin, hayatımız rayında olmayacak daima ama aydınlığa kavuşturmayı bildiğimiz her yolun sonunda ısınacak içimiz. Ve aydınlık demek mutluluk demek değildir her zaman, bazen mutsuzlukta da huzur bulur insan. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tekinsiz Bir Yer

Artık Taşınmaz Bunca Yük

Rüyalarda da Mevsimler Gelir ve Geçer